16 Ekim 2010 Cumartesi

Ortadoğu Gezisi Gezi Notları (İran, Suriye, Lübnan, Ürdün)

 24 Ağustos 2010

      On, on beş günlük bir bocalamadan sonra sonunda 3 kişi yola çıktık(Ahmet, Osman ve Ben). Planlar o kadar değişti ki, daha başlamadan yorulduk. Önce planda karayoluyla Hindistan vardı; konaklanacak yerler, süre, para (sadece kağıt üstünde) ayarlanmıştı. Fakat maaleysef öyle umulmadık sorunlar çıktı ki, planlar çok farklı bir şekle döndü. Önce Hindistana uçakla git gel yapmayı düşündük sonra Hindistanı iptal ettik. Daha sonra Suriye, Lübnan, Ürdün, Mısır planı yaptık. Ama Mısır 500 lira ekstra bir yük getireceğinden onu da iptal ettik. Son plan şöyle oldu; önce karayolu ile İran, daha sonra Suriye, lübnan ve Ürdün. Plana göre gezi 15-20 gün sürecek, Ramazan başı Türkiye ye dönmeyi düşünüyoruz. Hayırlısı...

1. GÜN

      Dün bir abimizin dostunun bize tahran otobüsü konusunda yardım edeceğini söylemesi sonucu otobüse bininceye kadar akla karayı seçtik. Bize bi güzellik yapacaklarmış. 14.00 da laleliden kalkacak otobüsümüze bindik. Otobüs scania marka, eski bişeye benziyo tahran tur a ait. 30 dolar gibi komik bir ücreti var.





Yolculuğumuz normal şartlarda 36 saat ama sınır geçişi falan 45 saati bulabilirmiş. Biraz otobüsün iç atmosferinden bahsedelim, yolcuların çoğu (şoför ve muavin dahil) iranlı, bi kaç tane de şaşkın fransız turist var. Türkiye de ki otobüs firmaları oldukça lüksmüş bunu iyice anladık. Neyse bunlara ilerde bahsedeceğiz.İlk problem otobüste bir kişi fazla.. Tabi herkes biletini önceden almış, biz bize yapılan güzellikle geldiğimizden olacak ki beni muavin koltuğuna aldılar. Ve yola çıkıyoruz, muavinlerden birinin adı Adil, tanıştık sıcak bi adam. Yolculuğun daha ilk saatlerinde üzerine çay dökerek elemanı birazda ben ısıttım.
     

       Otobüste ikram hizmeti diye bişey yok, suyu bile kalkıp kendiniz alıyorsunuz self servis yani:) Öyle muavin üniforması, resmiyet  falan beklemeyin, her şey doğal kendi halinde. Planda olan yiyecek stoğumuzu da yapamadığımızdan açlık başlıyor. Ben arkadaşlardan biraz daha rahatım, muavinlerin bisküvi ve çaylarndan otlanıyorum, bazen salatalık geliyor sonra kayısı daha sonra hurma. Ama hepsi birer tane ( salatalık yarımdı). 6 saat geçiyor ve hala mola yok. Adil bizim misafir olduğumuzu bize güzellik yapacaklarını söylüyor. Tabi biz merak ediyoruz acaba ne diye.Ücrette bi güzellik yoktu aynen aldılar. oturacak yer konusunda da bişey yok.
     Ahmetle Osman Tebriz li bir abiyle tanışmışlar. İlk mola yerinde (6 saat 45 dak sonra) beni de tanıştırdılar.Tebrize mutlaka  uğramamızı ve onu aramamızı söyleyerek kartını verdi Tebrize vardığımızda arayacağız.

   

1 yorum:

  1. Usta daha basinda hikayenin ama simdiden atraksion hissi tavan :D Millet sonuna kadar dayanamaz bu yaziyi kalpden gider :D Heyecan ...

    Okurken bile bida Yasiyorum O muavvinler , Mazot kokulu su ve ac yolculuk :D Neyse devamini bekliyorum 4 gozle :D

    YanıtlaSil